enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,4583
EURO
43,8707
ALTIN
4.110,22
BIST
9.224,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
15°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
16°C
Cuma Parçalı Bulutlu
20°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
21°C

BEYKOZ MECİDİYE KASRI

BEYKOZ MECİDİYE KASRI
01.04.2025 11:22 | Son Güncellenme: 01.04.2025 11:23
A+
A-

Osmanlı devrinden kalan ve Dolmabahçe ile Beylerbeyi saraylarından önce yaptırılan Beykoz Mecidiye Kasrı, İstanbul’un eski yapılarındandır.

Boğaz’ın Asya yönünde, Beykoz’da, Hünkâr İskelesi mevkiinde bulunan Beykoz Mecidiye Kasrı, Boğaziçi’nin ilk kâgir ve yeni üslûpta inşa edilmiş yapısıdır.

Beykoz Mecidiye Kasrı, Sultan Abdülmecid için Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından 1845 yılında yaptırılmaya başlanmış ve Paşa’nın ölümü üzerine, 1854’te oğlu Said Paşa tarafından tamamlanarak Padişah’a hediye edilmiştir.

Sultan Abdülmecid’e ithafen Mecidiye Kasrı olarak da anılan yapı, denizden başlayan kat kat yerleşimler hâlinde yükselen bir peyzaj düzenlemesine sahip koruparkın tepe noktasında yer almaktadır. Yapıldığı ilk yıllarda Sultan tarafından bir biniş kasrı olarak günlük konaklamalarda, sonraki dönemlerde ise yabancı devlet erkânı ve elçiler ağırlamada kullanıldı.

Beykoz Mecidiye Kasrı’nın Mimari Özellikleri

Kasır, Osmanlı geleneğinde var olan “serdab köşkleri”nin 19. yüzyıl uygulamalarına güzel bir örnektir. Cephe kaplamasında İtalya’dan ithal edilen taşlar ile yerli beyaz mermer kullanılmıştır.

İki katlı, yarı kâgir ve simetrik bir düzen olan Beykoz Mecidiye Kasrı’nın ön cephesi neoklasik bir tarza sahiptir. Kasrın Sultan II. Abdülhamid dönemi çizim fotoğraflarında varaklı mobilya takımları, Hereke kumaşlarından döşeme ve perdeleri, Baccarat vazoları ve büyük kristal şamdanlarıyla zengin bir şekilde özgür olduğu görülmektedir. Ayrıca kasrın içi çok değerli renkli somakilerle tezyin edilmiştir.

Arşiv kayıtlarına göre, Beykoz Mecidiye Kasrı’nda ek olarak Padişah’ın maiyetindeki memurları ve hademeleri için odaları; Mutfak, dağ hamamı ve karşısındaki küçük köşk, su deposu, limonluk, kümes, kuşluk, güvercinlik gibi servis ve yaşam birimleri inşa edilmiştir, ancak pek çoğu kırılmamıştır.

Beykoz Mecidiye Kasrı’nın Tanık Olduğu Tarihî Olaylar

Osmanlı tarihinde “Mısır Meselesi” adıyla anılan ve devletin büyük sıkıntısı yaşattığı vak’aya delalet etmesi yüzünden olacak ki Sultan Abdülmecid, kendisine hediye olarak yaptırılan Beykoz Mecidiye Kasrı’na pek iltifat etmemiştir. 1853-1856 Kırım Harbi’ne katılmak için İzmir ve Aydın’dan gelen gönüllü askerler en seçkini olan zeybeklerin teşkil ettiği kıtalar, Hünkâr İskelesi’nden gemilere bindirilip cepheye gönderilmeden önce Beykoz Çayırı’nda kurulan çadırlı ordugâhta toplanmışlar, bu arada büyük efelerin ileri gelenleri de Beykoz Mecidiye Kasrı’nda kalmışlardır.

Kırım Savaşı’na katılan Prens Jerome Napoléon, 1854 yazında İstanbul’u ve Sultan Abdülmecid’i ziyaret etmiştir. I. Napolyon’un kardeşi Jerome’nin oğlu olan bu prens, ikinci gelişinde Beykoz Mecidiye Kasrı’nda ikâmet etmiş ve Sultan Abdülaziz de burada prense iade-i ziyarette bulunmuştur.

Sultan Abdülaziz, kasrı dinlenmek amacıyla yaz aylarında sıklıkla kullanmıştır. Burada kalarak Boğaz’ı seyretmiş, Beykoz Çayırı’nda güreş müsabakaları düzenletmiş ve Tokat köyündeki av korusunda avlanmıştır.

Sultan Abdülaziz, 15 Ekim 1869 Cumartesi günü, kendisini ziyaret için İstanbul’da bulunan Fransız İmparatoriçesi Eugénie’ye üye kutlamalarından birini Beykoz Mecidiye Kasrı’nda vermiş, ordunun geçiş törenini izletmiştir. O gün İstanbul halkı, tarihteki büyük törenlerden birini daha için kara ve deniz yolu ile Beykoz’a getirdi.

Türk ve Fransız bayrakları ile bağışlanan ana yollara askerler dizilmiş, bu maksatla çayırda Arap tarzı köşkler süslü bir pavyon inşa edilmiştir. Köşkün ortası Padişah ile misafirlere, sağ ve sol tarafları da devlet erkânı ve elçilere ayrılan. Padişah, sağında ünlü misafiriyle altı at koşulmuş bir saltanat arabası ile köşke geldi.

Sultan Reşad da saltanatının ilk döneminde, 21 Mayıs 1910 tarihinde Meclis-i Mebûsân Reisi Ahmed Rıza Bey ve milletvekillerine, Âyân Meclis Üyelerine ve hükümet erkânına Beykoz Mecidiye Kasrı’nda bir bahar kutlaması yapılıyordu.

Beykoz Mecidiye Kasrı’nın Kullanımı ve Müze Olarak Ziyarete Açılması

Bir saltanat yapısı olarak Sultan Abdülaziz’den Osmanlı padişahlarının zaman zaman bizzat kullandığı ve misafirlerini ağırladığı bir işlev, birlikte merkez dışında ve temiz, serin bir yer olduğu için kamu hizmetine tahsis edilmiştir. Önce Dârü’l-eytâm (yetimler yurdu) hâline dönüştü. 1920’li yıllarda trahomlu (göz hastalıkları) ilaçları için kullanılan yapı, 1953’te prevantoryum olarak kullanılmıştır.

1963’te prevantoryum kapatılmış ve kasır, Beykoz Çocuk Göğüs Hastalıkları Hastahanesi’ne dönüştürülmüştür.

Beykoz Mecidiye Kasr-ı Hümâyûnu, nihayet 23 Aralık 1997 tarihinde Millî Saraylara böyle ve muhafaza altında alınmıştır. 2010-2016 yılları arasında sürdürülen restorasyon operasyonlarının ardından 11 Nisan 2017 tarihinde müze olarak ziyaret edilmiştir.
https://www.millisaraylar.gov.tr/Lokasyon/8/Beykoz-Mecidiye-Kasri

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.