Yaklaşık bir yıldır görevde olan CHP Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler hakkında gerek sosyal medyada gerekse yandaş medyada art niyetli olmayan dayanaklı ve dayanıklı bir tek eleştiri göremedim henüz.
Hepsi de CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan’ın açıkladığı gibi; laf olsun, torba dolsundan öteye geçmeyen anlamsız karalamalar.
Örneğin; “Hani Beykoz’u, Beykozlularla Yönetecekti” haberleri birinci sırada.
Sanki birkaç tecrübeli ve liyakatli bürokrat dışında Belediyeyi Beykozlular değil de, uzaylılar yönetiyormuş gibi.
Hâlbuki gerçek gazetecilik; doğruluğu sınanmış gerçek haberle halkı bilgilendirmekten başka bir şey değildir. Bu kadar somut ve bu kadar basittir gazetecilik…
Ama onlar sağır sultanların bile duyduğu ve tüm Beykozluların aleyhine olan hakiki can alıcı haberlerden nedense hiç söz etmiyorlar.
Örneğin AKP Hükümetinin tüm CHP’Lİ belediyelere mazbataları vermek dâhil sonrasında da nasıl pusuya yattığını, haksız, hukuksuz uygulamalarla elini, ayağını bağlamak istediğini görmüyor, duymuyor bilmiyorlar mı sanıyorsunuz?
Bilmez olurlar mı, haber yaptıkları gazetelerine yorum yazıyorum yayınlamıyorlar bile…
Peki, bu benim bildiklerimi Alaattin Köseler bilmiyor mu da; bu ceberut iktidar ve tetikçilerine malzeme yaratacak hatalar yapsın?
Bırakın iyi niyetli de olsa hata yapmayı, istemeden de olsa pek çok yakını ve çocukluk arkadaşlarını bile sadece bu nedenle hayal kırıklığına uğratmak zorunda kaldı-kalıyor.
20 yıldan fazladır tüm belediye kadroları doğal olarak AKP’ MİLİTANLARIYLA oluşturulmuştu, elbette belediyecilik ve bürokraside iyi niyetli bile olsa zaaf göstermeyecek kadrolarla işe başlayacaktı ve hiç kimseye “bak arkadaşını, komşusunu, dostunu işe aldı” dedirtmeyecekti ve dedirtmiyor da…
Örneğin ben, seçim öncesi onu en ateşli destekleyen binlerce kişiden biri olarak hala makamında kendisiyle bir görüşme yapmış olanlardan biri değilim.
O artık sadece benim her hangi bir tanıdığım, bir arkadaş ya da bir dostum değil ki; 240 bin nüfuslu bir ilçenin Belediye Başkanı olma sorumluluğu var omuzlarında.
Benim de şahsen bir derdim varsa belediyenin alt kadroları da bunun için vardır zaten; ille de başkanın makamında çay, kahve bahanesiyle geyik muhabbetleri yapacağım diye Beykozluların zamanını çalmaya ne hakkım var?
Becerebilirsem Beykoz ve Beykozlular için faydalı bir projemi alt kadrolarına sunarım o artık hepimizin belediye başkanı mahalle arkadaşımız değil ki! Her saniyesini Beykozlular için kullanmak zorunda olan liyakatli bir kamu görevlisi.
Sonuçta her belediyede olduğu gibi Beykoz Belediye Başkanı da kim olursa olsun, alt kadroları bu hizmetleri yapar.
Bir örnek vereyim; Kültür sanat etkinliğiyle ilgili 70 yaşımda “gitar, piyano ve tiyatro dersi almak için Beykoz Yalı Kütüphanesinde yazılı bir form doldurdum; aradan geçen 6 aya yakın zaman olmasına rağmen hala bana geri dönülmedi?
Peki, şimdi Alaattin Köseler mi bana geri dönmedi acaba yoksa onu destekleyen seçmenlerine kötü yansıtmak isteyen 20 yıldan fazladır tüm belediyeye hâkim olan art niyetli AKP’NİN militan kadroları mı? Bu ayrımı yapabilecek yaştayım… Yoksa ben de çok iyi becerebilirdim en katmerlisinden ona saldırmayı.
“Kar Yağdı Yollar Kapandı, Hizmetler Aksadı Nakaratlarıyla haberler yapanlara” Herhalde Kar Bile Yağdığına, Yağacağına, Beykozlulara Bereket ve Güzellikler Kattığına bin pişman olmuştur…
Medya Beykoz Gazetesi de bu nedenlerle yayın hayatına başlamıştır; iyi niyetli ve tüm sağduyulu Beykozlular, medyabeykoz.com gazetesine lütfen desteğinizi esirgemeyin…
Saygılarımla…
KOFİN-SEYFULLAH KILIÇ